2 Ocak 2009 Cuma

İrfan Sofraları - Mawaidu'l-İrfan

Mevidu'l-irfan, 71 sofradan meydana gelmistir. Ahlaki öğütleri, tasavvufi izahlari ihtiva etmektedir. Eser, Niyazi Mısri'nin, Arapçaya vukufu yanında tasavvuf felsefesini de iyi bildiğini gösterir. Niyazi Mısri, söylediklerini yaşamış bir insandır. Ayetlerin tasavvufi manaları üzerinde durmakta, bunların enfüsi, işari anlamlarını göstermekte, sülukte görülecek halleri, nefs-i emmarenin ve diğer nefis mertebelerinin sıfatlarini, bunlardan kaçınmanın yollarını misallerle izah etmektedir. Bu izahlarının ahlaki değeri büyüktür. Türk kültürünün tanınmasına, ilahileri ve gazelleriyle tasavvufla uğraşanların dillerinden düşmeyen Niyazi Mısri'nin bilinmeyen taraflarının da bilinmesine yardım edeceği kanaatinde olduğumuz bir eserdir.

Zamanındaki sufiler, Niyazi Mısri'ye çok bağlılık duyarlardı. Bu bağlılık çağımıza kadar gelmiştir. Niyazi Mısri, velayet esrarına eren ve birçok kerametler izhar eden bir insan olarak kabul edilmektedir. Tezkireciler ve biyografya müellifleri, onu çok öğmekte ve menkibelerinden bahsedip kerametlerini anlatmaktadırlar.

Şüphe yok ki Niyazi, büyük bir velidir. Ama velayet, insanı hatadan kurtarmaz. İnsan hatadan salim kalamaz. Peygamberlerde bile sürçme olabilir. Mutasavvıflarda, Evlad-i Resule karşı aşırı sevgiden bazı taşkın sözler zuhur etmiştir. Hz. Peygamber'in iki torununun veraset yoluyle nübüvvet derecesinde olduklarını söylemiş, bu yüzden ve bazi siyasi sebeplerden dolayı uzun bir sürgün hayatı yaşamak zorunda kalmıştır.

Kendisi Vahdet-i vücut taraftarıdır. Ebced hesabına dayanak ayetlerden mana çıkarmak temayülü de görülmektedir. Zaten tasavvuf çevrelerine genellikle bu temayül sızmıştır. Kanaatimize göre bu meyil, birçok mutasavvıfı yanlış iddialara götürmüştür. Gerçek tasavvufun böyle hesaplarlarla ilgisi yoktur.

Kısacası Niyazi Mısri, büyük bir velidir. Biz böyle inanırız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder